Abdurrahman Çevik ağabeyi ilk kez ODTÜ Mezunlar Derneği Antalya Şubesi’nin aylık olarak düzenlediği bir yemekte tanımıştım. O da benim gibi, o akşam bu toplantıya ilk kez gelmişti ve Yıldırım Başkan’ın biz yeni gelenlere kendilerini tanıtmaları için söz verdiğinde hikayesini dinlemiştim.
Sonradan, onu tanıdıkça; ne kadar renkli, ne kadar mücadeleci, ne kadar içten olduğunu anlamak zor olmadı.
Abdurrahman Ağabey’in kısa hikayesini şöyle bir anlatayım:
ODTÜ Endüstri Mühendisliği 1980 yılı mezunu,
64 yaşında, evli, 29 yaşında bir kızı ve 2 yaşında ikizleri var,
Saltur kurucusu ve onursal başkanı, turizmde ve seyahat acenteciliği sektöründe bir çok ilke imza atmış bir turizm duayeni,
İlk kez ev yemekleri konseptini geliştirmiş bir “lokantacı”, usta bir aşçı,
En hızlı araba satışçısı, çeşitli kereler Türkiye şampiyonu, Daihatsu ciplerini İstanbul Bağdat Caddesi’ndeki bayisinde en çok satan rekortmen bayi,
Irak Erbil’de 5 yıl kalıp, İspanya’dan getirdiği inşaat malzemeleri ile Erbil’de bir çok hastane, otel ve büyük inşaatların yapımında rol alan girişimci,
Eski dolar milyoneri, birkaç defa dibe vurmuş, birkaç defa yeniden milyoner olmuş, şu an yine sıfırdan mücadeleye başlamış bir “meydan okuyucu”
Birbirimize ortaklık teklif etmekte aceleci olmadığımız için aynı ekipte olamadığımıza ikimiz de üzülsek de, benim gibi networker, ama vaktiyle eski şirketinde benden çok daha hızlı kariyer almış, zamanının hızlı takım kuran lideri,
Efsane hikayesi ile turizmin Maradonası!
1981’de TÜRSAB Yönetim Kuruluna seçilen en genç acentacı,
1986-1991 TÜRSAB Asya Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı ve TÜRSAB Denetim Kurulu Başkanı,
“Sene 1987, İsveçliler geldiler Antalya’ya, benden bir otel inşaatı ve işletmesi için danışmanlık hizmeti istediler, benim istediğim parayı duyduklarında ağızları açık kaldı. Hatta onlara dedim ki; futbolda Maradona varsa, turizmde Abdurrahman Çevik var. Bir kaç ay araştırmalarının sonunda istediğim parayı ödediler. Bu hareketim turizm camiasında, dönemin turizm bakanı ve başbakanı dahil, çok konuşulup takdir edildi.”
Böylesine renkli Abdurrahman Ağabey şimdilerde küçük bir işletmede tamamen doğal, katkısız, gurme badem ve fıstık ezmesi yapıp satıyor. Resimdeki çok tatlı ikizler Deniz ve Demir’den esinlenerek ismini almış Balmondoro Lezzet İkizleri’nde.
Lezzet İkizleri’nin geçmişinde çeşitli eşik noktaları var. Ben, nerede, nasıl dahil oldum konuya, gelin biraz da bunlara bakalım:
Üretim ilk olarak evde başladı, kişisel kontaktlar ve eski dostların desteği ile gelen siparişler evde yapıldı ve kargoya verildi. İlk ambalajlar mevcuttaki zorlu maddi olanaklar göze alındığında ürünü taze tutmakla birlikte, arzulanan düzeyde değildi.
Bayramlar, yılbaşı, sevgililer günü, anneler günü, babalar günü gibi günlerde artan siparişler ile evde üretim artık yetersiz kaldı, gıda sicili olan bir işletmeye geçmek zorunlu hal aldı. Bu kapsamda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işletme kaydı alındı.
Siparişlerin ödemesi ile ilgili de sorunlar yaşanıyordu, banka hesabına EFT/havale yapılması suretiyle mal satılabiliyordu. Ya da elden ödeme. Başka seçenek (kredi kartı) yoktu.
2017 Haziran ayında Abdurrahman Ağabey ile konuşarak malımızı internet üzerindeki bir mağazadan da satmaya karar verdik. Benim lezzet ikizleri yolculuğum burada başladı. lezzetikizleri.com alan adını satın aldım, Zencommerce elektronik sepet programını satın alarak bu alan adı üzerine bir (başlangıç) satış sitesi yaptım. SSL sertifikası ile korunan sitede güvenli alışveriş başladı.
Bu sayede ödemelerde bir devrim yaptık!
Kredi kartı ile ödeme PayTR sanal kart entegrasyonu ile mümkün hale geldi. Ürünümüz gıda olmasa taksit bile yapabilecektik (gıda ürünleri satışında taksit uygulaması kanunen yasak)
Dış kutu iyileştirmeleri yapıldı ve “daha iyi” sayılabilecek kutulara geçildi, ancak hala bir sorun vardı, kutu içindeki ürün “pırlanta” gibi iken dış ambalaj bu pırlantayı pek de güzel sunamıyordu.
Abdurrahman Ağabey ile kutu arayışına girdik, Beyaz Arı firmasına yepyeni, görseli harika, solda resimde görülen premium kutuları yaptırdık. Ozan Bey sağ olsun, çok yardımcı oldu bize. Sonradan öğrendik ki onun da Abdurrahman Ağabey’inkiler ile aynı yaşta ikizleri varmış 🙂 Hoş bir sürpriz oldu.
Abdurrahman Ağabey’in İstanbul’dan dostu, yakın arkadaşı, reklamcı ve gazeteci Ümit Ülker Bey’in; Balmondoro markasına ait reklam ve tanıtım görsellerinin hazırlanması, bunların facebook sayfasında kullanılması, ürünlerin tüketim konsept çalışmalarının yaratılması gibi reklam faaliyetlerinde her zaman desteği olduğu gibi, yeni kutu dizaynının hayata geçirilmesinde de önemli geri bildirimleri ile bize çok yardımı oldu.
Yeni kutular Abdurrahman Ağabey’in ifadesi ile Lezzet İkizleri’nde önemli bir kırılma noktasını temsil ediyordu, bunu gelecekte daha iyi anlayacağımızı birlikte hayal ettik.
Abdurrahman Ağabey’in her geçen gün yenilikçi ürün arayışı ve müşterilerden iletilen geri bildirimler sayesinde başlangıçta yalnızca badem ve Antep fıstığı ezmesi olarak 2 çeşit olarak sunulan ürünlere Türkiye’de ilk kez yapılan günkurusu kayısılı (şekersiz) badem ezmesi ve güzel Antalyamızı hatırlatması yönüyle portakallı badem ezmesi eklendi. Yepyeni gurme lezzetler olarak bu ürünleri tadan herkes tekrar tatmak istedi.
Eş zamanlı olarak, Yeme İçme İşleri‘nin yaptırdığı Pikan ceviz ezmeleri 2017 İstanbul Kahve Festivali’nde kahve severlere sunuldu ve süper geri bildirimler aldı.
Bu sayede Pikan cevizi ezmesi de çeşitlerimiz arasındaki yerini aldı.
“Benim adım Abdurrahman Çevik, ben her zaman küllerimden yeniden doğarım, sen de gel Koraycığım”
diyor Abdurrahman Ağabey,
Ben de “sakın durmayalım o halde abicim” diyorum!